
Eyvah, Zorba Çocuğum Var!
Zorba çocuk ve genç, şu acı gerçeği bilir:
Etrafındaki arkadaşları, gücünden, iri yarı olmasından, kavgacı olmasından dolayı ona saygı duyduklarını bilir; için için gerçek dostluğu, arkadaşlığı istiyordur.
Beceremediğinden veya nasıl yapılacağını bilmediğinden, hırçınlık ve kavgacı tutumundan vazgeçmiyor.
Ebeveynler bazen bu konudan rahatsız olduğu gibi memnun olan da var.
Rahatsız olanlar, bu tavrın düzelmesi için çaba sarf eder.
“Benim çocuğum dayak yemiyor, gerisi beni ilgilendirmez.” diyenler…
“Her küçük balığı yutan bir büyük balık vardır.” demek lazım.
Bu çocuklar, yetişkin olduklarında ya parasıyla ya da mevkisini kullanarak dostluklar kurmaya çalışır.
Bu dostlukların da gerçek ve samimi olmadığını biliyor.
Büyüdüğü için artık anne babasına da ihtiyacı kalmadı. Onlar da zayıfladığı için, öğrendiği sevgisizliği ebeveynleri de maruz kalıyor.
Bir zorba çocuğu bu kötü karakter yapısından kurtarmak, on çocuğu kurtarmaktan daha kolaydır.
Bir zorbanın tacizlerine maruz kalan kaç çocuğu kurtardığımızı düşünce; mutlu, saygılı birey sayısını artırdığımızı düşününce toplum olarak huzura kavuşmuş oluruz.
Anne ve babalar, lütfen zorba çocuğunuzun bedeni zarar görmüyor ama içindeki fırtınayı görün.
Kurumuş topraktaki çiçekler bile sevgiyle hayat bulurlar.
Sevgi ve hoşgörü ile kalın.
Ayşe Baynaz