Minik yürekler spor ile büyük adımlar

Mutlu evlilikler ve Spor
Merhaba kalpleri evlatları için sevgi ve kaygı ile dolu anneler,
Merhaba çocukları ile büyüyen zaman ile babalığı öğrenen evlatlarını en iyi şekilde yaşatmak için kendini yok sayan babalar;

Başlık mutlu evlilik ve spor demiştim,spor ile alakam 15 yıl önce başladı; bu süreçte ki gözlemlerimi sizin ile paylaşmak istiyorum.
Çocuklarımız ailelerin yanında kendilerini güvende hissederler. Tabi ki bu sadece his,birde gerçekler var. Çocukların okul hayatı  ve bir birey olarak aile dışında topluma karışma yaşları geldiğinde ailelerde çocuklarda gerçekler ile yüzleşiyorlar.

İşte gerçekler;
Çocuklara aile yanında prens ve prenses gibi davranılır, her istediği hepsi olmasada yapılır.
Gelelim okul hayatına ; okulda uyması gereken  taviz verilmeyen kurallar ,dersler ,arkadaşlar derken istediği herşey yapılmaz. Kuzular ne oluyor diye algılıyana kadar, etrafında ki arkadaşları birde ondan önce okuma yazmayı öğrenmiş ise vay hallerine. Anne bu durumu fark ettiğinde işin aslı ortaya çıkar. Başlar kaygılanmaya. Ev işleri , diğer hayat koşuşturmaları, çocukların ödevleri… Yetişemez ve Babadan yardım ister. Babada işte yorulmuş kendince haklı ama bence haksız sebeplerden dolayı annenin bu isteğine yeterince yardımcı olamaz. Zaten ebeveyinden öğretmen de olmaz, öğretmenlik özel bir sanat.
Okuma yazmayı geç öğrendi diye dışlanması mı dersiniz, çocuğun özgüvenin yerle bir olması mı dersiniz… 
Anne ne kadar belli etmediğini sansa da çocuklar bir de annenin yorgunluk ve kafa karışıklığından etkilenirler….

Bu çekişmeler içinde bildiğim bir çok aile bu güzel yıllarını kavga, kaygı, sıkıntı içinde geçirdi.
Benim esas üzüldüğüm küçük yürekler. Minik omuzlara bu kadar yük çok 🥲

Şimdi diyorsunu ki eeee ne yapmalı 
Spor spor spor
Açıklayayım;
Çocuklarınız küçük yaşta spor ile tanışır ise; ister grup spor olsun, ister bireysel spor olsun burada çocuk kurallar çerçevesinde mücadele etmeyi, kendi çabası ile kazanmayı, kaybetmeyi öğrenir. Ebeveynlerin ,evde “Dur !” dedikten sonra, yapmalarına göz yumdukları kurallar yoktur sporda. Ağladı diye kaybettiği maçı kazanması yok. Disiplinsizlik yok. Hayatta ilk attığı minik adımlarda gerçekler ile yüzleşir ve büyürler.

Spor ile küçük yaşta tanıştıkları için akademik olarak çok iyi yerlere gelenler de var, meslek hayatına erken başlayanlar da var. Bizim bildiğimiz tek gerçek  hayat ne getirirse getirsin mücadele eden mutlu bireyler oldukları.
Minik ördeklerimizi yanımız da derede yüzdürelim ki okyanusta boğulmasınlar.